Bilim insanları 3D Tarayıcı ile dinazorların sırrını çözüyorlar

Stegosaurus dinazor iskeleti tarandı ve belirli parçalar orjinaline zarar gelmemesi veya gelecekteki olası kayıplar nedeniyle koruma amaçlı 3D yazıldı.
Bilim insanları 3D Tarayıcı ile dinazorların sırrını çözüyorlar.

2013’te, Londra Doğal Tarih Müzesi çok nadir bulunan bir Stegosaurus iskeleti edinmeyi başardı. Sophie takma adı verilen Stegosaurus bilinen en iyi muhafaza edilmiş iskeletlerden olduğu söyleniyor. Amerika Wyoming’de, 2005’te keşfedilmiş iskelet, 5.6 metre genişliğinde ve 2.9 metre uzunluktadır. Sadece birkaç kemiği olmayan (sol kol ve kuyruğunun tabanı), bir Stegosaurus’un bulunmuş tek tamamı olan iskeletidir. ‘Stegosaurus 130 yıldan fazladır bilinmesine rağmen, biyolojisi hakkında çok şey bilinmemektedir.’ diye açıkladı Doğal Tarih Müzesi dinozor araştırmacısı Profesör Paul Barrett. ‘Yeni iskelet neredeyse eksiksiz olduğu için, ve üç boyutlu olduğu için, şimdiye değin mümkün olmamış olan bir çok şeyi yapabiliriz; mesela bacak kasları nasıl çalışıyor, veya kafa tası ısırma esnasında nasıl çalışıyor.’ 'Bu fosil sayesinde, evrimin ve bu ikonik fakat çok az anlaşılabilmiş dinozor türlerinin arkasındaki sırları açığa çıkarabiliriz.’

Araştırma, Doğal Tarih Müzesini Propshop komisyonuna, tamamlayıcı modellemesine, Stegosaurus’un lazer taramasına ve tüm iskeletin 3D dijital bir şablonunun yaratılmasını sağladı. Stegosaurus iskeleti tarandı ve belirli parçalar orjinaline zarar gelmesi veya gelecekteki olası kayıplar nedeniyle koruma amaçlı 3D yazıldı. James Enright, UK Propshop’un Şirket Müdürü; kendilerinden yardım istenmesinden onur duyduklarını belirtti. ‘Deneyimlerimizi dijital olarak kullanabiliyorduk, az bulunan, büyük veya bir defaya mahsus nesneleri tarıyorduk.’ der Enright.

İskelet, lazer teknolojisi kullanılarak tarandı ve data da temassız, elde kullanılan, yüksek çözünürlüklü lazer tarayıcısı tarafından toplanmış, sonrasında da oldukça hatasız bilgisayarlı bir model yaratmak için dijital bir şekilde yönlendirildi.’ Stegosaurusu’un iskeletinin bir bilgisayar modeli yaratıldıktan sonra, ikinci adım ağırlığını tahmin etmek olacaktı. ‘Bunu yapmak istedim çünkü bir hayvanın ağırlığı ne kadar hızlı hareket edebildiğini etkilemektedir, veya ne kadar yemek yemesi gerektiğini, diğer türlerle nasıl bir etkileşim içerisinde olduğunu; bu yüzden bu da karar vermek için önemli bir karakteristiktir.’ Diye açıkladı Müze’den Dr. Charlotte Brassey. ‘İlk olarak, filler dahil birçok modern hayvan iskeleti taradım; gergedanlar, geyikler gibi ve onları hayvanın iskeletine bağlı olarak 3D bilgisayar modelini yarattım. Bu teknik, dışbükey zarf (convex hulling) olarak adlandırılır ve bu da iskeletin etrafına bir kauçuk çarşaf geçirmeye benzer. 3D şekillerinin hcimlerini analiz ettim ve yaşayan hayvanların vücut kütleleriyle orantılı olduğunu buldum. Böylelikle, bu yöntem dinozor iskeletlerine de uygulanabilir ve dinozorun yaşadığı zamandaki vücut kütlesini tahmin etmekte kullanılabilir.’ demiştir Brassey.

Propshop sonrasında kafatasını, radyal plakalar ve kuyruk kemiklerinin 3D baskısını büyük yazıcılar kullanarak yazdırdı ve sonrasında da geleneksel el işi modelini kullanarak imal edip bitirdi. Proshop dijital ve gerçek dünya modellerini kullanarak, müze, iskeletin farklı parçalarındaki güç ve kemik yoğunluğunu değerlendirebilecektir, parçaların birbirine nasıl bağlandığını anlayabilecek, farklı hareketlere mesela çiğneme gibi nasıl geçtiklerini gözlemleyebileceklerdir. Bu nedenle, paleontolojisiler Stegosaurus’un yeme alışkanlığı hakkında, büyüklüğü hakkında ve tabakalarının savunma amacıyla mı yoksa dev bir kendini soğutma sistemi için mi kullanıldığı hakkında çok daha iyi bir fikre sahip olabilecekler. ‘Bunun gibi sadece en ana kayıp parçaları sol kolu ve kuyruğunun kökü olan bir parça bulmamız paha biçilemez ve dünyada bu kadar eksiksiz olan tek Stegosaurus’tur’ dedı Barrett. ‘ Bu gerçekten inanılmaz bir buluş ve Müze’nin bunu bünyesine alması gerçekten çok iyi’.

İlgili Resimler