Fiziksel olarak aktif ve yaşlı kişiler diz problemlerine diğer profillere göre daha kolay yakalanırlar. Bunun sebebi ya sakatlanmalardır yada yaşlanmayla ortaya çıkan arterit, yani mafsal iltihabıdır.
Sakatlanmalarda ise en çok diz kapağı yaralanmaları ya da, namı diğer menisküs görülmektedir. Menisküs yarım ay şeklinde olan ve diz bağlarını örten bir kıkırdak formudur. Konvansiyonel menisküs tedavisi oluşan Küçük yırtıkların tamiri üzerinedir. Büyük yırtıklarda ise, diz eklemini korumasız bırakacak olan, menisküsün alınmasıdır. Maalesef şimdiye kadar yapılan doku nakli tedavileri istenilen sonucu vermemiştir. Bir yılda dünya üzerinde yapılan milyonlarda menisküs ameliyatı göz önünde bulundurulursa, bu alanda daha başarılı be kalıcı tedavi yöntemlerine acilen ihtiyaç duyulmaktadır.
Şimdilerde, New York’taki Columbia Üniversitesi Tıp Merkezi araştırmacıları menisküs tedavisi üzerine yeni bir metot geliştirdiler: 3Boyutlu yazdırılmış implant. Takım lideri doktor Jeremy Mao neden halihazırdaki menisküs tedavilerinin beklentilerin altında bir tedavi performansı sergilediğini şöyle açıkladı: “ Ortopedistlerin yırtık menisküsün ilaçlarla yeniden tamiri hususunda yapabilecekleri pek bir şey yok. En doğru tedavi bir cerrah tarafından yırtık menisküsün çıkarılıp yerine sağlam menisküs dokusunu nakletmek olur”
9 Aralık tarihinde Science Translational Medicine dergisinde yayımlanan makalede Columbia Üniversitesi, şimdiye kadar koyunlar üzerinde test edilen bu tedavi sürecini açıkladı. Prosedür hastanın yırtılmamış diğer diz kapağının MRI ile dijital olarak taranması ile başlıyor. Daha sonra bu data 3Boyutlu bir katı model datasına dönüştürülüyor. Bu katı model ise, sağlıklı menisküsün birebir şekil özelliklerini taşıyan 3Boyutlu yazdırılmış yapı iskelesi yapımı için kullanılıyor. Yaklaşık yarım saat süren bu 3D printerlar ile yazım operasyonunda vücutta çözünen polycaproactone isimli bir malzeme kullanılıyor.
Elbette bu sadece sürecin başlangıcı. Daha sonra bu yapı iskelesi hastanın dizine kendi doğal menisküsünü kendi kendine oluşturması için naklediliyor. Bunun iskele içerisine için CTFG adı verilen bağ yardımcısı ve B3 adı verilen değişim yardımcısı doku proteinleri enfüse ediliyor. Bu metotla, halihazırda insane vücüdunda bulunan kök hücrelerinin bu iskeleye hücum etmesini ve menisküs dokusunu oluşturmaya başlamalarını tetikliyor.
Yapı iskelesinin ameliyatla vücuda yerleştirilmesinden sonra 4-6 hafta içerisinde yeni dokunun oluşması tamamlanıyor. Bu esnada yapı iskelesi vücut içerisinde çözünüyor ve atılıyor. Genellikle, doku Mühendisliği süreçlerinde, kök hücreleri hastadan alınır ve kritik işlemler laboratuar ortamında yapılırlar. Bu yeni metotla , hücresel etkileşim tamamen vücut içerisinde meydana geliyor.
Spor yaralanmaları uzmanı ve ortopedik cerrah Scott Rodeo bu tedavi yönteminin binlerce menisküs hastasına bir kurtuluş umudu olduğunu söylüyor. “Şimdiye kadar testlerde koyunlar kullanıldı çünkü koyun diz yapısı insanlarınkine çok benziyor. Şimdi önümüzdeki aşama oluşturulan bu yeniden yapılandırılmış dokunun mukavemetinin test edilmesi.” Gelgelelim, Columbia ekibi bu konuda çok iyimser ve kendilerine güveniyorlar. İhtiyaç duydukları insanlar üzerinde klinik test onayları çıkar çıkmaz, bir kaç hastaya uygulamaya başlamak için sabırsızlandıklarını belirtiyorlar.